Üniversitemiz Teknoloji Fakültesi Taşkent Binası Konferans Salonu’nda “Dinmeyen Acı: Hocalı Soykırımı” başlıklı uluslararası sempozyum düzenlendi. Sempozyumda, 1992 yılında Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ bölgesinde Ermeni kuvvetleri tarafından gerçekleştirilen Hocalı Katliamının insanlık tarihindeki yeri, uluslararası hukuk boyutu ve Türkiye ile Azerbaycan ilişkilerine etkileri ele alındı.

Etkinliğin açılış konuşmasını Teknoloji Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Musa Atar yaptı. Batının vicdan mekanizması söz konusu Türkler olduğunda çalışmadığını dile getiren Prof. Dr. Musa Atar, bu acı gerçeklere rağmen ülkemizin bunu anmakta ve hatırlatmakta geri kaldığına dikkat çekti. Dekan Prof. Dr. Musa Atar, “Bir daha bu acıları yaşamamak için teknolojik araç, gereçlere sahip olmamız ve bağımsızlığımızı elden bırakmamamız gerekiyor” dedi. 

Prof. Dr. Musa Atar’ın konuşmasının ardından moderatörlüğünü Teknoloji Fakültesi Elektrik Elektronik Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Çetin Elmas’ın üstlendiği sempozyuma geçildi. Prof. Dr. Çetin Elmas, “Hocalı’da yaşanan soykırım yalnız Türk milletine değil dünyaya karşı işlenmiş bir suçtur. Hocalı’yı unutmadık, unutmayacağız” diye konuştu.

Azerbaycan Milletvekili Dr. Tenzile Rüstemhanlı sempozyumda yaptığı konuşmada Hocalı meselesini Azerbaycan Türklerinin ve Türk dünyasının en acılı günlerinden biri olarak niteledi. Dr. Tenzile Rüstemhanlı, “Sadece Türk oldukları için, kimlikleri sebebiyle etnik temizlik ile Türklerin uğradığı bu soykırım dünyanın gözü önünde yapıldı. Türk milleti ise tarihte hiçbir zaman soykırım yapmamıştır” ifadelerini kullandı. Dr. Rüstemhanlı konuşmasını “Ne Mutlu Türk’üm” diyerek tamamladı.

Azerbaycan Milletvekili Sabina Salmanova ise Hocalı'da yaşananların bir katliam olarak tanınması gerektiğine dikkat çekti. Sabina Salmanova konuşmasında şunları ifade etti: “Cumhurbaşkanı Erdoğan ‘Hocalı katliamını unutmayacağız’ derken; Cumhurbaşkanı Aliyev de muzaffer bir zafer kazanıldığını söylemişti. Ermenilerin işlediği cinayetlerin Azerbaycan halkına karşı hukuk önünde uluslararası alanda soykırım olarak kabul edilmesini istiyor ve bunun için de mücadele ediyoruz. Yaşasın Türk dünyası.”

Sabina Salmanova’nın konuşmasının ardından Türk Düşünce Merkezi Başkanı Melahat Gurbanova’nın konuşmasına geçildi. Gurbanova, Hocalı’nın yalnızca Azerbaycan ve Türk Halkı için değil dünya insanlığına yapılmış bir soykırım olduğunu, Hocalı’da insanlığa yakışmayan bir zulüm yaşandığını söyledi. 

Tarihçi Prof. Dr. Kemal Çiçek konuşmasında Hocalı Soykırımı’nı tarihi yönleriyle ele aldı. “Ermenistan toprakları Türkiye’den bakınca başka, dünyadan bakınca başka görünüyor” diyen Prof. Dr. Kemal Çiçek, konuşmasına şöyle devam etti: "Karabağ toprakları Türklerin ilk yerleştikleri yerlerdi. Rusya yoktan bir Ermenistan cumhuriyeti yarattı. Ruslar bu toprakları Ermenileştirmek için uzun soluklu bir proje inşa ettiler.”

Sempozyumun son konuşmasını Azerbaycan Basın Konseyi Yönetim Kurulu Üyesi Agil Alesger yaptı. Agil Alesger, “Bir milletin bir asırda üç defa soykırıma uğraması toplumsal hafızasının zayıf olduğunu gösterir. Toplumsal hafızamızı diri tutmamız lazım. Hocalı Soykırımı’nın Türk dünyasının ortak hafızasından silinmemesi gerekiyor” diye konuştu.

Alanında uzman isimlerin katkılarıyla; Türk İnternet ve Medya Birliği (TİMBİR) Genel Başkanı Dr. Süleyman Basa, Birlik Haber Ajansı (BHA) Genel Müdürü Muhammet Kaçar, BHA Genel Yayın Yönetmeni Orhan Kemal Erkılıç’ın da katıldığı etkinlikte Hocalı Soykırımı’nın unutulmaması ve uluslararası toplum nezdinde daha fazla gündeme getirilmesi gerektiği vurgulandı.